Bir diskoda dans etmeyi kayak yapmaktan daha fazla sever.
- She likes dancing in a disco better than skiing.
Ölüler dans etmedi. Onların ondan daha iyi yapacak bir şeyleri vardı.
- The dead did not dance. They had something better to do than that.
Onlar üç binden fazla denizciyi öldürdü
- They killed more than three thousand sailors.
Denize yarım milden daha fazla değil.
- It is no more than half a mile to the sea.
Çocuklar Günü'nde 50'den fazla bisiklet bağışlandı.
- On Children's Day, more than 50 bicycles were donated.
Bağış için teşekkürler.
- Thank you for the donation.
Yaşlı olanlar genç olanlara göre her zaman daha fazla bilmiyorlar.
- The older ones do not always know more than the younger ones.
Bu yıl geçen yıla göre daha soğuk.
- It is colder this year than last year.
Answer me if you can, any other way, than because the Scriptures, which are infallible, Say so.
... ELON MUSK: Because for sure failure ...
... And also, because for me, I'm all about creating archival ...