beautiful, physically attractive; nice, pleasant, genial

listen to the pronunciation of beautiful, physically attractive; nice, pleasant, genial
Englisch - Türkisch

Definition von beautiful, physically attractive; nice, pleasant, genial im Englisch Türkisch wörterbuch

pretty
şirin

Fırında çalışan kız şirin. - The girl who works at the bakery is pretty.

Şirin ol ve kapa çeneni! - Be pretty and shut up!

pretty
{s} sevimli

Onun çok sevimli olan bir kızı var. - He has a daughter who is very pretty.

Sanırım Tom da oldukça sevimli. - I think Tom is pretty cute, too.

pretty
oldukça

O oldukça güzel söyledi. - She sang pretty well.

Senden oldukça memnunum. - I am pretty pleased with you.

pretty
{s} cici
pretty
cost a pretty penny ç
pretty
akça pakça
pretty
şeker
pretty
yakşı
pretty
bir hayli
pretty
iyi

O oldukça iyi bir fikir. - That's a pretty good idea.

Tom her şeyin iyi gideceğinden oldukça emin. - Tom is pretty sure everything will go well.

pretty
epeyce

Tom'un bize inanmadığından epeyce eminim. - I'm pretty sure Tom doesn't believe us.

Tom epeyce zengin, değil mi? - Tom is pretty rich, isn't he?

pretty
(sıfat) güzel, hoş, cici, hayli, sevimli, zarif
pretty
{s} zarif
pretty
a pretty mess berbat iş
pretty
(zarf) epeyce, bayağı, çok, oldukça
pretty
dili epey büyük
pretty
{s} hayli
pretty
çok

Beşikteki bebek çok şirindir. - The baby in the cradle is very pretty.

İngilizce çok zor, değil mi? - English is pretty hard, isn't it?

pretty
pretty difficult hayli güç
Englisch - Englisch
{s} pretty
beautiful, physically attractive; nice, pleasant, genial
Favoriten