Onu taşımak için yardıma ihtiyacım var.
- I need help carrying her.
Onu taşımak için yardıma ihtiyacım var.
- I need help carrying him.
Tom bir demlik kahve taşıyarak mutfaktan döndü.
- Tom returned from the kitchen carrying a pot of coffee.
Tom bir market çantası taşıyarak içeri girdi.
- Tom came in carrying a grocery bag.
Tom, bir kucak dolusu kitap taşıyordu.
- Tom was carrying an armful of books.
O, kolunun altında bir şemsiye taşıyordu.
- He was carrying an umbrella under his arm.
Yüzlerce lise öğrencisini taşıyan bir feribot Güney Kore'de battı.
- A ferry carrying hundreds of high school students sank in South Korea.
Askerler posta taşıyan trenleri korurdu.
- The troops would protect trains carrying mail.