beanstandung

listen to the pronunciation of beanstandung
Deutsch - Türkisch
[die] şikâyet
Englisch - Türkisch

Definition von beanstandung im Englisch Türkisch wörterbuch

complaint
{i} şikâyet

Tom Mary'nin şikâyetlerinden bıktı. - Tom has had enough of Mary's complaints.

Herhangi bir şikâyet veya önerilerinizi aşağıdaki e-posta adresine gönderin. - Please send any complaints or suggestions to the following email address.

complaint
{i} hastalık
animadversion
çekiştirme
animadversion
tenkit
animadversion
eleştirme
animadversion
{i} sitem
animadversion
{i} kınama
animadversion
hatırlatma
animadversion
{i} eleştiri
complaint
feryat
complaint
{i} yakınma

Ben senin bitmeyen yakınmalarından bıktım. - I'm tired of your endless complaints.

Benim herhangi bir yakınmam yok. - I don't have any complaints.

complaint
(isim) şikâyet, sitem, ağlayıp sızlanma, yakınma; suçlama, iftira; dert, rahatsızlık, şikâyet sebebi
complaint
{i} ağlayıp sızlanma
complaint
dertyanma