Bu kirişler çatının ağırlığını taşımazlar.
- These beams will not carry the weight of the roof.
Cimnastikçi denge kirişi üzerinde kaydı.
- The gymnast slipped on the balance beam.
Işık ışınları bulutların arasında parlıyordu.
- Beams of light shone through the clouds.
Katot ışınları elektron ışınlarıdır.
- Cathode rays are beams of electrons.
Cadı bir büyü yaptı ve asasından dışarı bir ışık demeti fırladı.
- The witch cast a spell and a beam of light shot out of her wand.
Penceremden parlayan bir ışık demeti ile uyandırıldım.
- I was wakened by a beam of light shining through my window.
Penceremden parlayan bir ışık demeti ile uyandırıldım.
- I was wakened by a beam of light shining through my window.
Cadı bir büyü yaptı ve asasından dışarı bir ışık demeti fırladı.
- The witch cast a spell and a beam of light shot out of her wand.
Cadı bir büyü yaptı ve asasından dışarı bir ışık demeti fırladı.
- The witch cast a spell and a beam of light shot out of her wand.
Penceremden parlayan bir ışık demeti ile uyandırıldım.
- I was wakened by a beam of light shining through my window.
Bu lambanın çok parlak bir ışığı var.
- This lamp sends out a powerful beam.
Penceremden parlayan bir ışık demeti ile uyandırıldım.
- I was wakened by a beam of light shining through my window.
... is beamed to us by the sun. ...
... So, the electromagnetic force can be beamed right into your eyes via laser beams, or through ...