Plajdaki kum beyazdı.
- The sand on the beach was white.
Bütün günü plajda geçirdik.
- We spent the entire day on the beach.
Tom ve arkadaşları sahile doğru gitti.
- Tom and his friends headed towards the beach.
Akşam yemeğinden sonra, sahilde bir yürüyüş yaparım.
- After dinner, I take a walk on the beach.
Akşam yemeğinden sonra kumsalda yürüyelim.
- Let's walk on the beach after dinner.
Bütün yaz kumsalda mıydın?
- Were you at the beach all summer?
Deniz kıyısında yaşadığım için sık sık plaja giderim.
- I live near the sea so I often go to the beach.
Bir kıyıya yakın yaşamak isterim.
- I'd like to live near a beach.
Hawaii'de bir sürü plaj serserisi var.
- There are a lot of beach bums in Hawaii.
You are not not the only pebble on the beach. - Bulunmaz hint kumaşı değilsin.
Life's a beach!.
... AH, THERE'S MY MAN. YAMAZAKI, MY BEACH BUDDY. ...
... I remember when I was on the beach and I asked my kids to ...