O, antlaşma yazılı olarak onaylanmalı dedi.
- He said the treaty must be approved as written.
Kolay İngilizce olarak yazılıdır.
- It is written in easy English.
Onun konuşmalarının hepsi diğer insanlar tarafından yazılmaktadır.
- Her speeches are all written by other people.
Benim konuşmalarımın hepsi başkaları tarafından yazılmaktadır.
- My speeches are all written by other people.
Bütün cevaplar talimatlara göre yazılmalıdır.
- All answers must be written according to the instructions.
Söz uçar, yazı kalır.
- Words fly away, the written remains.
İngilizce yazılmış bir kitap okudu.
- He read a book written in English.
Orijinali bir ders kitabı olarak yazılmıştır.
- The original was written as a school textbook.
I can speak Japanese fairly well, but I have no understanding whatsoever of written Japanese.
... perfectly illustrates his history written in successive layers ...
... Malcolm has recently written a new book ...