Eğer inatçı olursan kesinlikle yalnız kalırsın.
- If it becomes stubborn indeed it stands alone.
Daha önce böyle inatçı bir kişiyle karşılaşmadım.
- I have never come across such a stubborn person.
Eğer inatçı olursan kesinlikle yalnız kalırsın.
- If it becomes stubborn indeed it stands alone.
İnatçı yanım babamdan gelmedir.
- I've got my stubbornness from my father.
Aksi olmamalısın ve arkadaş canlısı olmalısın.
- You must not be stubborn and should be friendly.
O bir katır kadar inatçı.
- He's as stubborn as a mule.
O bir katır kadar inatçıdır.
- He is stubborn as a mule.
Blood can make a very stubborn stain on fabrics if not washed properly.