1. That car is sold.
2. I am sold and going to buy it.
Ben gerçekten Tom'un konserine gitmek istiyordum ama onun hepsi satılmıştı.
- I really wanted to go to Tom's concert, but it was sold out.
Ayakkabı çift olarak satılmaktadır.
- Shoes are sold in pairs.
Açık hava marketinde taze ürün satılmaktadır.
- Fresh produce is sold at an open-air market.
Montmartre satılan karikatürler iyi kalitededir.
- The caricatures that are sold in Montmartre are of good quality.
Bu şu anda satılan en iyi amplifikatör.
- This is the best amp currently being sold.
Bu dükkânda pul satılmıyor.
- Stamps are not sold in this store.
Domatesler Paund ile satılır.
- Tomatoes are sold by the pound.
Savaş bittiğinde, birkaç asker eve döndü.
- When the war was finished, few soldiers returned home.
Elmalar satılarak bitti!
- Apples have sold-out!
... that you all sold more Model S's than-- you all ...
... >>Taylor Swift: And you don't go on tour so that you can hang the sold-out plaques up ...