Çadırı kurmak yarım saatimizi aldı.
- It took us half an hour to set up the tent.
Bu, kamp kurmak için iyi bir yere benziyor.
- This looks like a good spot to set up camp.
Bütün gece ayakta olmak istemiyorum.
- I don't want to be up all night.
6.30'a kadar ayakta olmak zorundayım.
- I have to be up by 6:30.
Bir toplantı düzenledim.
- I've set up a meeting.
Pazartesi için neden bir toplantı düzenlemiyoruz?
- Why don't we set up a meeting for Monday.
Beş veya altı Nisan'da bizimle bir toplantı düzenlemek mümkün müdür?
- Would it be possible to set up a meeting with us on April fifth or sixth?
Tom bir buluşma düzenlemek istiyor.
- Tom wants to set up a meeting.
Çadırı kurmak yarım saatimizi aldı.
- It took us half an hour to set up the tent.
Tom Mary için bir websitesi kurdu.
- Tom set up a website for Mary.
Tom yeni bir iş kurmasına yardım etmem için Boston'a gelmemi istiyor.
- Tom wants me to come to Boston to help him set up a new business.
Ürünlerin için bir konferans salonu sahası kurmak istiyorsan lütfen bana hemen bildir.
- Please let me know immediately if you would like to set up an area of the conference room for your products.
Fadıl ve Leyla bir soygun planladılar.
- Fadil and Layla set up a robbery.
Sami, Leyla'yı öldürmek için bir plan kurdu.
- Sami set up a plan to kill Layla.
M. Robespierre looked at me sideways and smiled and said to Madame, ‘You're a young lady after my own heart.’ This set her up for the day.
Now that I'm set up, this will take moments!.
We set up the sprinkler.
Set up my CD collection.
Give the cement 24 hours to set up before walking on it.
The election was set up!.
Even a minor change can set up new bugs.
I've got to set up that tasty rabbit.
... visited by a million people could easily set up through ...
... You will set up another edition of the newspaper. ...