be seated, take a seat; give a seat, show to a seat

listen to the pronunciation of be seated, take a seat; give a seat, show to a seat
Englisch - Türkisch

Definition von be seated, take a seat; give a seat, show to a seat im Englisch Türkisch wörterbuch

sit down
oturmak

Akşam yemeğine oturmak üzereyiz. - We are about to sit down to dinner.

Tüm yapmanız gereken, burada oturmak ve doktorun sorularını cevaplamak. - All you have to do is sit down here and answer the doctor's questions.

sit down
iniş yapmak
sit down
oturtmak
sit down
{i} oturma

John kapıyı çaldığında Tom ve Mary akşam yemeği için oturmak üzerelerdi. - Tom and Mary were about to sit down for dinner when John knocked on the door.

Oturmak istiyor musunuz? - Do you want to sit down?

sit down
{f} otur

İngiliz, Belçikalı ve Hollandalı bir meyhaneye girer ve tezgahta otururlar. Barmen söyler, Bir dakika bekleyin, bu bir şaka mı ne? - An Englishman, a Belgian and a Dutchman enter a pub and sit down at the counter. Says the barkeeper, Wait a minute, is this a joke or what?

Oturmak istiyor musunuz? - Do you want to sit down?

sit down
yere inmek
sit down
koyulmak
Englisch - Englisch
sit down
be seated, take a seat; give a seat, show to a seat
Favoriten