be satisfied with, be content with, make do with

listen to the pronunciation of be satisfied with, be content with, make do with
Englisch - Türkisch

Definition von be satisfied with, be content with, make do with im Englisch Türkisch wörterbuch

do with
gereksinmek
do with
ile ilgisi olmak
do with
istemek
do with
(biriyle) baş etmek: "What are we going to do with you? - Seninle nasıl baş edeceğiz?", "İ don't know what we're going to do with that child! - O çocuğu ne yapacağız, bilemiyorum."
do with
Arzu edilen bir şeyi belirtir: İ süre could do with a drink. Şimdi bir içki çok makbule geçer
do with
(biriyle) baş etmek: "What are we going to do with you? - Seninle nasıl baş edeceğiz?", "İ don't know what we're going to do with that child!" - O çocuğu ne yapacağız, bilemiyorum."
do with
Arzu edilen bir şeyi belirtir: İ süre could do with a drink. - Şimdi bir içki çok makbule geçer
do with
Arzu edilen bir şeyi belirtir: "İ süre could do with a drink. - Şimdi bir içki çok makbule geçer."
do with
(biriyle) baş etmek: What are we going to do with you? Seninle nasıl baş edeceğiz? İ don't know what we're going to do with that child! O çocuğu ne yapacağız, bilemiyorum
do with
-i yapmak: "What have you döne with my book? - Kitabımı ne yaptın?"
do with
ihtiyacı olmak
do with
(Fiili Deyim ) 1- -e işi düşmek 2-kullanmak
do with
-i yapmak: What have you done with my book? Kitabımı ne yaptın?
do with
(biriyle) baş etmek: What are we going to do with you? Seninle nasıl
do with
işi olmak
do with
yetinmek

Sahip olduğunla yetinmek zorunda kalacaksın. - You'll have to make do with what you've got.

Sahip olduklarınla yetinmek zorundasın. - You have to make do with what you've got.

do with
ilişkisi olmak
do with
katlanmak
Englisch - Englisch
do with
be satisfied with, be content with, make do with
Favoriten