be released

listen to the pronunciation of be released
Englisch - Türkisch

Definition von be released im Englisch Türkisch wörterbuch

free
bağımsız

Apartmanında tek başına olduğunda, bağımsız hissedersin. Odanda tek başına olduğunda, özgür hissedersin. Yatağında tek başına olduğunda, yalnız hissedersin. - When you're alone in your apartment, you feel independent. When you're alone in your room, you feel free. When you're alone in your bed, you feel lonely.

Hiç kimse gerçekten özgür değildir, çünkü bağımsızlıklarının kölesi olan insanlar var. - Nobody is truly free, because there are people who are slaves of their independence.

free
{s} bedava

Yanında iki kutu bedava ayakkabı cilası ile birlikte onlar sadece 50 dolar. - They're only $50 with two cans of shoe polish free of charge.

Bedavaya bir dil öğrenin. - Learn a language for free.

free
beleş

Onu neredeyse beleşe aldım. - I got it practically for free.

Bu beleş bir gazetedir. - This is a free newspaper.

free
{s} muaf

Bu eşyalar vergiden muaf. - These goods are free of tax.

Batı Berlin Sovyet kontrolünden muaf kalacaktı. - West Berlin would remain free of Soviet control.

free
{s} doğal
free
(Bilgisayar) kullanıma açık
released
(Askeri) müsaade edilmiş
released
taburcu olmak
released
serbest bırakılmış

Rehineler yarın serbest bırakılmış olacak. - The hostages will be released tomorrow.

released
açığa çıkan
released
çıkmak
free
hür
free
azat
free
bağsız
free
izin vermek
free
özgür biçimde
free
cömert
released
{f} serbest bırak

Tutuklu erkenden serbest bırakılmasını istedi. - The prisoner asked to be released early.

Tom geçen ay cezaevinden serbest bırakıldı. - Tom was released from prison last month.

released
(Bilgisayar) bırakıldı

Tom geçen ay hastaneden bırakıldı. - Tom was released from the hospital last month.

Tom hastaneden serbest bırakıldı, ama ateşli silah yarası hâlâ iyileşiyordu. - Tom had been released from the hospital, but he was still recovering from the gunshot wound.

free
{s} laubali, saygısız. z. bedava, parasız
free
sabit olmayan
free
serbestçe

Her şahıs, doğrudan doğruya veya serbestçe seçilmiş temsilciler vasıtasıyla, memleketin kamu işleri yönetimine katılmak hakkını haizdir. - Everyone has the right to take part in the government of his country, directly or through freely chosen representatives.

Bu, onları bir ders kitabı için, bir uygulama için, bir araştırma projesi için, her şey için yeniden serbestçe kullanabileceğin anlamına gelir. - This means you can reuse them freely for a textbook, for an application, for a research project, for anything!

free
laubali
released
MÜSAADE EDİLMİŞ: Hava savunmada, görevlerinden ve hazır olma durumundan çıkarılmış silah ve personel, serbest bırakılınca, kendilerine hazırlık durumuna tekrar geçecekleri bir zaman verilir
to be released
tahliye edilecek
free
{s} samimi
free
{s} meşgul olmayan, boş
free
{s} masrafsız
released
arınmış
Englisch - Englisch
free
released
past of release
released
set free as from prison or duty
released
{s} liberated, set free, emancipated; made available to the general public; surrendered, given up (Law)
be released

    Silbentrennung

    be re·leased

    Türkische aussprache

    bi rilist

    Aussprache

    /bē rēˈlēst/ /biː riːˈliːst/

    Videos

    ... So we've released information about this. ...
    ... stuff. Let's move on to some of the released songs. ...
Favoriten