Bunun hakkında makul olmak zorundasın.
- You've got to be reasonable about this.
Her şahsın dinlenmeye, eğlenmeye, bilhassa çalışma müddetinin makul surette sınırlandırılmasına ve muayyen devrelerde ücretli tatillere hakkı vardır.
- Everyone has the right to rest and leisure, including reasonable limitation of working hours and periodic holidays with pay.
Önerin makul görünüyor.
- Your suggestion seems reasonable.
Daha mantıklı olmalısın.
- You should be more reasonable.
Mantıklı olmaya çalışıyorum.
- I'm trying to be reasonable.
Şu an onların fikirlerini yermek kolay, fakat onlar o zaman epey haklı göründü.
- It's easy to lampoon their ideas now, but they seemed quite reasonable at the time.
O oldukça makul bir fiyat.
- That's a fairly reasonable price.
Buradaki fiyatlar oldukça makul.
- The prices here are quite reasonable.
... So a reasonable model is that new starts are probably going ...
... out to be quite reasonable criticisms. ...