En kötüsü için hazır olmalısınız.
- You should be ready for the worst.
Bugün erkenden hazır olmak için dün eşyalarını topladı.
- She packed yesterday, so as to be ready early today.
Neredeyse gitmeye hazırım.
- I'm about ready to go.
Onlar düşman tarafından vurulma riskini göze almaya hazırdılar.
- They were ready to run the risk of being shot by the enemy.
... more ready to work Americans with ready to beat bill jobs ...
... The global game board has been set, and we are now ready to play. ...