Bugün erkenden hazır olmak için dün eşyalarını topladı.
- She packed yesterday, so as to be ready early today.
En kötüsü için hazır olmalısınız.
- You should be ready for the worst.
Neredeyse gitmeye hazırım.
- I'm almost ready to go.
Neredeyse gitmeye hazırım.
- I'm about ready to go.
... So are we ready to switch to the overhead? ...
... We're ready to put it into production. ...