be present in a place; care for, serve (attend to); accompany

listen to the pronunciation of be present in a place; care for, serve (attend to); accompany
Englisch - Türkisch

Definition von be present in a place; care for, serve (attend to); accompany im Englisch Türkisch wörterbuch

attend
katılmak

Toplantıya ya sen ya da ben katılmak zorundayım. - Either you or I must attend the meeting.

Neden Japonya'ya gideceksin? Tokyo'da bir konferansa katılmak için. - Why are you going to Japan? To attend a conference in Tokyo.

attend
hazır bulunmak
attend
{f} dikkatini vermek
attend
{f} hizmet etmek
attend
{f} dinlemek
attend
refakat

Ona refakat edecek tek hizmetçisi vardı. - He has only one servant to attend on him.

attend
ilgilenmek
attend
bulunmak
attend
beklemek on ile hazır bulunmak
attend
laf dinlemek
attend
refakat etmek
attend
üzerine almak
attend
meşgul

O kadar meşgulüm ki partiye katılamam. - I'm so busy I can't attend the party.

Meşgul olmam gereken işlerim var. - I have things to attend to.

attend
{f} bakmak; tedavi etmek; hizmet etmek
attend
(fiil) dikkatini vermek, kulak vermek, dinlemek, katılmak, devam etmek; hazır bulunmak; bakmak, hizmet etmek, eşlik etmek, beraberinde getirmek
Englisch - Englisch
{f} attend
be present in a place; care for, serve (attend to); accompany
Favoriten