Hiç de asabi değilim.
- I'm not nervous at all.
Tom benden daha asabi görünüyor.
- Tom seems to be more nervous than I am.
Sinirli insanlar başlarını kaşırlar.
- Nervous people will scratch their heads.
Çok sinirli olmak zorunda değilsin.
- You don't have to be so nervous.
Uçak kalkarken çok gergindim.
- I was very nervous as the plane took off.
O bu konuda gergin olabilir.
- He is nervous about it.
Sinirli bir kişi bu iş için uygun olmaz.
- A nervous person will not be fit for this job.
Merkezî sinir sistemi beyin, beyincik, omurilik soğanı ve omurilikten oluşur.
- Central nervous system consists of brain, cerebellum, medulla oblongata and spinal cord.
Tom'un ürkekliği fark edilebiliyordu.
- Tom's nervousness was noticeable.
Tom gerçekten utangaç ve ürkekti.
- Tom was really shy and nervous.
Tom biraz sinirli ve endişeli görünüyor.
- Tom looks somewhat nervous and apprehensive.
Yeni çocuğun sinirsel bir kekemeliği vardı.
- The new boy had a nervous stammer.
Tom asabiyetini saklamaya çalıştı.
- Tom tried to hide his nervousness.
Ben kaygılı ve heyecanlıyım.
- I'm nervous and excited.
Ben kaygılı ve heyecanlıyım.
- I'm nervous and excited.
Tom sinirli ve heyecanlı.
- Tom is nervous and excited.
Tom bir sinir bozukluğu çekiyor.
- Tom is suffering from a nervous disorder.
Tom o kadar gergindi ki neredeyse kusacaktı.
- Tom was so nervous that he almost threw up.
Düğün provasında, konuşmak için neredeyse çok sinirliydi.
- During the wedding rehearsal, he was almost too nervous to speak.
... body is in the parasympathetic nervous system. ...
... Deena Koh asks, are you feeling nervous about your ...