Duyulmak için yeterince yüksek sesle konuşun.
- Speak loud enough to be heard.
Duyulmak için bağırmak zorunda kaldım.
- I had to shout in order to be heard.
John'dan başka hiç kimse onu duymadı.
- Nobody but John has heard of it.
Çocuğun Keman çaldığını duyduk.
- We heard the boy playing the violin.
Tom duyulmak için bağırmak zorunda kaldı.
- Tom had to shout to be heard.
Duyulmak için bağırmak zorunda kaldım.
- I had to shout in order to be heard.
... As you heard earlier, there are over 300 Android devices in the market. We know hardware developers ...
... But as most of you probably heard last December, we ...