Yardım edersen memnun olurum.
- I'll be glad if you will help me.
Bize yardımcı olacaksan, çok memnun oluruz.
- If you will help us, we will be very glad.
Ben senin hoşnut olmandan memnunum.
- I'm glad you're pleased.
Lise sırasında hoşnutlukla yurt dışına gitmek isterdim ama ebeveynlerim gitmemi istemezdi.
- I would have gladly gone abroad during high school, but my parents didn't want me to.
O, onu duymaktan mutlu olurdu.
- He would be glad to hear that.
Herne zaman yardıma ihtiyacın olursa yardım etmekten mutluluk duyarım.
- I am glad to help you whenever you need me.
O bize yardım etmek için sadece çok sevinçliydi.
- She was only too glad to help us.
God that glads the lover's heart,.
... He said the standard bearer wasn't for it. I'm glad you thought I was a standard bearer ...
... that we have here in the White House, but I'm glad to be here. The single most important ...