Android uygulamaların gelişmesi bugünden itibaren mümkündür.
- The development of applications for Android is possible from today.
O, bugünden itibaren bir hafta sonra geri dönecek, yani, 10 Aralıkta.
- He will be back a week from today, that is, on December 10.
Denizden gelen rüzgarlar nemlidir.
- Winds from the sea are humid.
Doku kültürü bakış açısından, bu deney için çevre daha katı bir şekilde tanımlanmış olmalıdır.
- From the viewpoint of tissue culture, the environment for this experiment should be more rigidly defined.
Sophie bilinmeyen bir gönderenden gelen bir başka mektup almak için can atıyordu.
- Sophie had been looking forward to getting another letter from the unknown sender.
Tom başlangıçtan beri haklıydı.
- Tom was right from the beginning.
O bunu başlangıçtan beri biliyordu.
- She knew it from the start.
Allah tarafından gönderilen bir adam geldi; onun adı Yahya'ydı.
- There came a man who was sent from God; his name was John.
İnsanlar buradan beş para etmez görünüyor.
- The people look like trash from here.
Göl buradan uzun bir mesafedir.
- The lake is a long way from here.
Arabam lüks değil ama beni A noktasından B noktasına götürüyor.
- My car isn't fancy, but it gets me from point A to point B.
Birçok öğrenci soğuk algınlığından dolayı okula gelmedi.
- Several students were absent from school because of colds.
Siyah Amerikalılar, ırkçılıktan dolayı acı çekmeye devam ettiler.
- Black Americans continued to suffer from racism.
Dan Linda'yı sorundan kurtarmak istedi.
- Dan wanted to save Linda from trouble.
10 dan 6 çıkarsa ne kalır?
- What is 6 subtracted from 10?
Tom Mary'den o Boston'a taşındığından beri haber almadı.
- Tom hasn't heard from Mary since she moved to Boston.
Tokyo'ya taşındığından beri, ben Jane'den haber almadım.
- I haven't heard from Jane since she moved to Tokyo.
Baş ağrın aşırı çalışmaktan kaynaklanıyor.
- Your headache comes from overwork.
Böyle kirleticiler çoğunlukla otomobil motorlarındaki yakıt tüketiminden kaynaklanmaktadır.
- Pollutants like this derive mainly from the combustion of fuel in car engines.
Erkek kardeşim onunla ilk tanıştığından beri onu sevmedi.
- My brother didn't like her from the first time he met her.
İlkbaharda, günler daha uzadığında ve güneş daha ısındığında, o, ilk nar bülbülünün güneyden dönüşünü bekledi.
- In the spring, when the days grew longer and the sun warmer, she waited for the first robin to return from the south.
Hastalık nedeniyle okulda yoktum.
- I was absent from school because of illness.
Her yıl otomobil kazaları nedeniyle kaç tane insan ölüyor?
- How many people die from automobile accidents each year?
Bu çiçekleri kimden aldın?
- Who did you get these flowers from?
Ve onu kimden öğrendiniz?
- And who did you learn that from?
Aptal oğlumun ne yaptığını biliyor musun? Şimdi bile o üniversiteden mezun olup iş bulmak yerine tüm zamanını pachinko oynayarak geçiriyor.
- You know what my idiot son's doing? Even now he's graduated from university he spends all his time playing pachinko instead of getting a job.
Aptal oğlumun ne yaptığını biliyor musun? Şimdi bile o üniversiteden mezun olup iş bulmak yerine pachinko oynayarak tüm vaktini harcıyor.
- You know what my idiot son's doing? Even now he's graduated from university he spends all his time playing pachinko instead of getting a job.
O hâlâ zaman zaman romanlar yazar fakat eskisi kadar sık değil.
- He still writes novels from time to time, but not as often as he used to.
Modern arabalar birçok yönden eski olanlardan farklıdır.
- Modern cars differ from the early ones in many ways.
Kaza yüzünden karışıklık ortaya çıktı.
- Confusion arose from the accident.
O, iki yanlış başlama yüzünden yarıştan diskalifiye edildi.
- She was disqualified from the race for two false starts.
He knows right from wrong.
Face away from the wall.
The post office is not too far from here.
- The post office isn't too far from here.
Muriel is living poorly off of her part-time job.
- Muriel is making a poor living from her part-time job.