Kırsaldaki yürüyüşünden sonra yorgun hissettiği için şekerleme yaptı.
- Feeling tired after his walk in the country, he took a nap.
Bugün kendimi daha iyi hissediyorum.
- I'm feeling better today.
Müzik duyguları tahrik eder.
- Music moves the feelings.
Onun duyguları kolayca incinir.
- Her feelings are easily hurt.
Kendini iyi hissetmediği için yatakta kaldı.
- He stayed in bed because he wasn't feeling well.
Tom'un iyi hissetmediğini derhal söyleyebilirim.
- I could tell right away that Tom wasn't feeling well.
Kırsaldaki yürüyüşünden sonra yorgun hissettiği için şekerleme yaptı.
- Feeling tired after his walk in the country, he took a nap.
Çok aç hissetmiyordum.
- I was not feeling very hungry.
Bu sabah kendimi çok hasta hissederek uyandım.
- I awoke this morning feeling very ill.
Evin sallandığını hissederek caddeye doğru koştum.
- Feeling the house shake, I ran out into the street.
Onun duygularına saygı duyun.
- Have respect for his feelings.
Bunun hakkında kötü bir sezgim var.
- I have a bad feeling about that.
Tom'un sınavı geçmeyeceğine dair içgüdüsel bir sezgim var.
- I have a gut feeling that Tom won't pass the test.
Onun sırrı bildiğine dair bir izlenimim var.
- I have a feeling that he knows the secret.
Bu konuda iyi bir izlenimim yok.
- I don't have a good feeling about this.
Sanırım onun duygularını incittim.
- I think I hurt his feelings.
Sanırım Tom'un duygularını incittin.
- I think you've hurt Tom's feelings.
Kim saygı ve hayranlık hissi duymadan cesur insanların kahramanca eylemlerini okuyabilir?
- Who can read the heroic deeds of brave men without a feeling of respect and admiration?
Tom Mary'yi daha önce bir yerde gördüğü hissinden kurtulamadı.
- Tom couldn't shake the feeling that he'd met Mary somewhere before.
Tom Mary'nin ondan bir şey sakladığı hissini atlatamadı.
- Tom couldn't shake the feeling that Mary was hiding something from him.
The house gave me a feeling of dread.
Despite the rough voice, the coach is surprisingly feeling.
The wool on my arm produced a strange feeling.
He has no feeling for what he can say to somebody in such a fragile emotional condition.
You really hurt my feelings when you said that.
Many people still have feelings for their first love.
... And he's feeling well enough to harvest the vegetables, so ...
... It's always that same feeling of, like, oh, that's exactly what I meant. You know, if ...