Onun bugün yapılmak zorunda olduğunu biliyorsun, değil mi?
- You know that's got to be done today, don't you?
Ev ödevim yapılmak için duruyor.
- My homework remains to be done.
Tom yapılması gerekenleri yapmak için yeterli zamanı olmadığını bilmiyordu.
- Tom didn't know he didn't have enough time to do what had to be done.
Yapılması gereken her şeyi yapmak için yeterli zaman yoktu.
- There wasn't enough time to do everything that needed to be done.
... to get my makeup done for that. ...
... physics done for me lately? I mean, do I get better color television, do I get better ...