Onun baskın bir kişiliği var.
- She has a dominant personality.
Yerli veya azınlık dilini öğrenmek için, genellikle bölgenin veya ülkenin baskın dilini öğrenmek gereklidir.
- In order to learn an indigenous or minority language, it is often necessary to learn the dominant language of the region or country.
Ekonomistler 2060 yılı civarında, Avrupa ve Kuzey Amerika'dan oluşan sözde Batı dünyasının küresel ekonomideki egemen konumunu kaybedeceğini tahmin ediyorlar.
- Economists predict that around the year 2060, the so-called Western world, composed of Europe and North America, will lose their dominant position in the global economy.
Bazı hayvan türlerinde dişi erkek üzerinde egemendir.
- In some species of animals, the female is dominant over the male.
Sami'nin hikâyesi manşetlere hakim oldu.
- Sami's story dominated the headlines.
Sami çevresindeki insanlara egemen oldu.
- Sami dominated the people around him.
O adamın sana egemen olmasına izin verme.
- Don't let that man dominate you.
... paving the way for it to become the dominant religion of Europe ...
... some cataclysm wiped out the dominant species. ...