Tom yemek pişirmede oldukça iyidir.
- Tom is quite good at cooking.
Haftada bir kez yemek pişirme dersleri alır.
- She takes cooking lessons once a week.
Tom aşçılıkta iyidir.
- Tom is good at cooking.
Tom Mary'nin aşçılıkta niçin iyi olmadığını anlayamadı.
- Tom couldn't understand why Mary wasn't very good at cooking.
O, bütün öğleden sonrayı yemek pişirerek geçirdi.
- She spent all afternoon cooking.
Biz yemek pişirerek çok eğlendik.
- We had so much fun cooking.
O,ailesi için yemek pişirmeyi sever.
- He likes cooking for his family.
Bu tarz pişirme Çin'e özgüdür.
- This style of cooking is peculiar to China.
Kız kardeşim mutfakta yemek pişiriyor.
- My sister is cooking in the kitchen.
Tom mutfakta pişen yemeğin kokusunu alabiliyordu.
- Tom could smell breakfast cooking in the kitchen.
The project took a few days to gain momentum, but by the end of the week, things were really cooking.
... or treaters extractable one from the other the value created by cooking a ...
... I love cooking. ...