Sonuç görülmek için kalır.
- The result remains to be seen.
Tom, Mary'yle görülmek istemiyordu.
- Tom didn't want to be seen with Mary.
Onunla beraber görünmek istemiyorum
- I don't want to be seen in his company.
Sami çıplak görünmek istemedi.
- Sami didn't want to be seen naked.
Sadece ilk insanların Mars'a ne zaman varacağı zamanla görülecek.
- Just when the first human beings will reach Mars remains to be seen.
Tom ve Mary görülecek hiçbir yerde değildi.
- Tom and Mary were nowhere to be seen.