Eğer onu kolundan yakalamasaydı, göletin içine düşmüş olacaktı.
- She would have fallen into the pond if he had not caught her by the arm.
Bill çok erken kalktı ve ilk treni yakaladı.
- Bill got up so early that he caught the first train.
Tom soğuk algınlığına yakalanmış gibi görünüyor.
- Tom seems to have caught a cold.
Eve dönerken yağmura yakalanmıştım.
- I was caught in a shower on my way home.
Yakalanmak istemiyorum.
- I don't want to be caught.
Tom yakalanmak istemiyor.
- Tom doesn't want to be caught.
Tom yakalanmaktan kaçınmaya çalıştı.
- Tom tried to avoid getting caught.
Tom yakalanmak istemedi.
- Tom didn't want get caught.
Yakalanmak istemiyorum.
- I don't want to be caught.
Tom yakalanmak istemiyor.
- Tom doesn't want to be caught.
... But something caught my eye here. ...
... AND AT THE VERY LAST SECOND HE CAUGHT ME. ...