Onu kızdırmamak için dikkatli olmalısın.
- You must be careful not to make him angry.
Dolaylı çevirileri yorumlarken dikkatli ol. Cinsiyetler değişmiş olabilir.
- Be careful interpreting indirect translations. Genders may have changed.
Dikkatli olmak zorundayım.
- I've got to be careful.
Dikkatli olmak zorundasın.
- You've got to be careful.
Parti harikaydı ahbap.
- That party was great, Dude.
Biraz şarap içelim mi, ahbap?
- Are we gonna get some wine, dude?
Eğer zayıflamak istiyorsan ne yediğine dikkat etmek zorundasın.
- If you want to lose weight, you'll have to be careful about what you eat.
Giderlerimize dikkat etmek zorundayız.
- We have to be careful with expenses.
Artık dikkatli olmak zorundayım.
- I have to be careful from now on.
Dikkatli olmak zorundasın.
- You have to be careful.
Sürekli çıktığın bir kız arkadaşın var mı?
- Do you have a steady girlfriend?
Asla sürekli bir işim olmadı.
- I've never had a steady job.
Onun evine gitme hakkında dikkatli olsan iyi olur.
- You'd better be careful about going to her house.
Dolaylı çevirileri yorumlarken dikkatli ol. Cinsiyetler değişmiş olabilir.
- Be careful interpreting indirect translations. Genders may have changed.
... And worse still, Googlebot has to be careful because if ...
... all over the place please be careful for all over the place ...