be allowed to; arrive at, reach

listen to the pronunciation of be allowed to; arrive at, reach
Englisch - Türkisch

Definition von be allowed to; arrive at, reach im Englisch Türkisch wörterbuch

get to
varmak

İstasyona erken varmak için çaba harcadı. - He made an effort to get to the station early.

Vienna'ya yürüyerek varmak ne kadar sürer? - How long does it take to get to Vienna on foot?

get to
(fiil)rmak, başlamak, yapıyor bulunmak, dolabı sezmek, dalavereyi anlamak
get to
(Fiili Deyim ) 1- -e varmak 2- başlamak
get to
-e varmak/gelmek
get to
-e varmak
get to
-e gelmek
get to
şart olmak
get to
ulaşmak

Onlar Avrupa'ya ulaşmak için umutsuzdu. - They were desperate to get to Europe.

Kent merkezine ulaşmak için hangi otobüs veya trene binebileceğimi bana söyleyebilir misin? - Can you tell me which bus or train I can take to get to the town centre?

get to
bağlantı kurmak
get to
yapabilmek
get to
başlamak

İşe başlamak istiyorum. - I want to get to work.

Çalışmaya başlamak zorundayım. - I have to get to work.

get to
dalavereyi anlamak
get to
(deyim) get to grip with sth. ciddiyetle ele almak get to someone [kd] 1.rusvet vermek,etkilemek. 2.dokunmak,uzmek. get to/reach/make first base (with sth.) (başlıca ABD,kd) bir plan veya projenin ilk safhasını tamamlamak get to grips with sth. bir mesele ile uğraşmak,gereğine bakmak get to the bottom of sth. bir meselenin aslını/iç yüzünü öğrenmek
get to
dolabı sezmek
get to
lazım olmak
get to
k.dili. başlamak (Mastarla birlikte kullanılır.): They got to talking. Konuşmaya başladılar
get to
yapıyor bulunmak
Englisch - Englisch
get to
be allowed to; arrive at, reach
Favoriten