Tom uzun süre Mary'yi görmedi.
- Tom hasn't seen Mary in ages.
Eski arkadaşlarımdan biri uzun süredir ilk defa beni ziyaret etti.
- An old friend of mine dropped in on me for the first time in ages.
Seni son gördüğümden beri uzun zaman oldu.
- It's been ages since I saw you last.
Bestenin bu bölümünün biraz gerçek beceriye ihtiyacı var.Bunun piyanoda nasıl çalınacağını öğrenmek uzun zamanımı aldı.
- This part of the tune needs some real skill. It took me ages to learn how to play it on the piano.
25 ve 54 yaşları arasındaki erkekler ve kadınlar en stresli yaşamlara sahiptir.
- Men and women between the ages of 25 and 54 have the most stressful lives.
Bir çocuk 13 ve 16 yaşları arasında hızla gelişir.
- A child develops rapidly between the ages of 13 and 16.
... I mean, I don't think we pass technology laws that are supposed to last through the ages. ...
... So, back in the Middle Ages, for example, people read the works of Aristotle. And ...