O, onun öldürülüşüne tanıklık etti.
- She witnessed him being killed.
Tanık onun adını açıkladı.
- The witness stated his name.
Esperantistlerin ve Yehova Şahitlerinin yaklaşımları arasındaki herhangi bir farklılık görmüyorum.
- I don't see any differences between the approaches of Esperantists and of Jehovah's Witnesses.
Onu şahit gösteremeyiz.
- We can't produce him as a witness.
O cinayete tanıklık etti.
- He witnessed the murder.
O, onun öldürülüşüne tanıklık etti.
- She witnessed him being killed.
... these this teaches bear witness to the vacations commercial activity involved ...