We sometimes meet them.
- Bazen onlarla buluşuyoruz.
Sometimes he drives to work.
- O bazen işe arabayla gider.
I get lonely at times.
- Bazen yalnız hissediyorum.
We all make fools of ourselves at times.
- Hepimiz bazen bir aptal gibi davranırız.
There is a severe shortage of water in this city, so we must give up having a bath occasionally.
- Bu şehirde ciddi bir su sıkıntısı var, yani biz bazen banyo olmaktan vazgeçmeliyiz.
Occasionally, things don't go as planned.
- Bazen işler planlandığı gibi gitmez.
We see them on occasion.
- Bazen onlarla görüşürüz.
Tom still writes to me from time to time.
- Tom bazen bana hâlâ yazıyor.
I still think about you from time to time.
- Hâlâ seni bazen düşünüyorum.
Sometimes, Grandma is more dangerous than the KGB.
- Bazen büyükanneler, KGB'den daha tehlikelidir.
I sometimes wonder if I am a girl.
- Bazen bir kız mıyım diye merak ediyorum.
They come here occasionally.
- Onlar bazen buraya gelir.
There is a severe shortage of water in this city, so we must give up having a bath occasionally.
- Bu şehirde ciddi bir su sıkıntısı var, yani biz bazen banyo olmaktan vazgeçmeliyiz.
It's good to try new things once in a while.
- Bazen yeni şeyleri denemek iyidir.