O kırmızı defne meyvesini seviyor.
- She likes red bayberries.
Körfezde yelkenlilerden daha çok yatlar var.
- The bay has more yachts than sailboats.
Körfez, tekneler ve insanlarla dolu.
- The bay is full of boats and people.
Cumbayı açmak için sadece butona basmalısınız.
- You have only to push the button to open the bay window.
Bize bu koyda özel balık tutma izni verildi.
- We were granted the privilege of fishing in this bay.
bay colour:.
both you here with many a cursed oth, / Sweare she is yours, and stirre vp bloudie frayes, / To win a willow bough, whilest other weares the bayes.
Hey, mister! Eat my cat, please!
- Hey bayım! Kedimi yiyin, lütfen!
Hey mister, you forgot your coat!
- Hey bayım, ceketini unuttun!
Where do you want to go, sir?
- Nereye gitmek istiyorsunuz, bayım?
Sir, do we have to write in ink?
- Bayım, mürekkeple yazmak zorunda mıyız?
I'm not sure if it's a male or a female.
- Onun bir erkek mi yoksa bir bayan mı olduğundan emin değilim.
Do you think a male Gemini would get on well with a female Pisces?
- Bir erkek ikizin bir bayan balıkla geçineceğini düşünüyor musun?
As she is a lady, so he is a gentleman.
- O bir bayan olduğu için, bu yüzden o bir beyefendi.
A true gentleman must not keep a lady waiting.
- Gerçek bir beyefendi bir bayanı bekletmemeli.
Layla's life as a wealthy lady was a mirage.
- Varlıklı bir bayan olarak Leyla'nın yaşamı bir seraptı.
Ladies and gentlemen, I would like you to listen to my opinion.
- Baylar bayanlar, görüşüme kulak vermenizi istiyorum.
Ladies and gentlemen, please notify the people to stop contributing to global warming and use nature-friendly equipment.
- Bayanlar ve baylar, lütfen insanları küresel ısınmaya katkıda bulunmayı bırakmaları ve doğa dostu ekipmanlar kullanmaları için uyarın.
Mr Johnson is a rich man.
- Bay Johnson, zengin bir adam.
I'd like to make a person-to-person call to Mrs. Richards.
- Bayan Richards'la şehirler arası ihbarlı konuşma yapmak istiyorum.
... they carve out lakes, rivers, and bays. ...