The women of France are beautiful.
- Fransa'nın bayanları güzeldir.
There are very beautiful women.
- Çok güzel bayanlar var.
Where is the ladies' room?
- Bayanların odası nerede?
Ladies and gentlemen, please notify the people to stop contributing to global warming and use nature-friendly equipment.
- Bayanlar ve baylar, lütfen insanları küresel ısınmaya katkıda bulunmayı bırakmaları ve doğa dostu ekipmanlar kullanmaları için uyarın.
The lady is now drinking water.
- Bayan şimdi su içiyor.
Michael is a man's name but Michelle is a lady's name.
- Michael bir erkek adıdır ama Michelle bir bayan adıdır.
I'm sorry, madam. There must be some mistake.
- Üzgünüm bayan. Bir hata olmalı.
She is another Madame Curie.
- O başka bir Bayan Curie.
I will marry a beautiful Estonian woman.
- Güzel bir Estonyalı bayanla evleneceğim.
This letter is to the old woman.
- Bu mektup yaşlı bayanadır.
Since 1990, eleven female students received the award.
- 1990'dan beri, on bir bayan öğrenci ödülü aldı.
My boyfriend has a lot of female friends.
- Erkek arkadaşımın bir sürü bayan arkadaşı var.
My wife sings in the ladies' choir.
- Karım bayanlar korosunda şarkı söylüyor.
My wife Lidia is a beautiful, clever woman.
- Eşim Lidia güzel, akıllı bir bayandır.
Do you know how old Miss Nakano is?
- Bayan Nakano'nun kaç yaşında olduğunu biliyor musun?
Miss Thomas teaches us history.
- Bayan Thomas bize tarih öğretiyor.
She is another Madame Curie.
- O başka bir Bayan Curie.
The lady's behaviour was always dignified.
- Bayanın davranışı her zaman onurluydu.
The lady's funeral was held at the local church.
- Bayanın cenazesi yerel kilisede düzenlendi.