bayanlar

listen to the pronunciation of bayanlar
Türkisch - Englisch
Women

The women of France are beautiful. - Fransa'nın bayanları güzeldir.

There are very beautiful women. - Çok güzel bayanlar var.

mesdames
respectful title used when addressing a married women (French)
ladies

Where is the ladies' room? - Bayanların odası nerede?

Ladies and gentlemen, please notify the people to stop contributing to global warming and use nature-friendly equipment. - Bayanlar ve baylar, lütfen insanları küresel ısınmaya katkıda bulunmayı bırakmaları ve doğa dostu ekipmanlar kullanmaları için uyarın.

womens
bayan
lady

The lady is now drinking water. - Bayan şimdi su içiyor.

Michael is a man's name but Michelle is a lady's name. - Michael bir erkek adıdır ama Michelle bir bayan adıdır.

bayanlar baylar
(ve) ladies and gentleman
bayanlar takımı
women's team
bayanlar tuvaleti
powder room
bayan
madam

I'm sorry, madam. There must be some mistake. - Üzgünüm bayan. Bir hata olmalı.

She is another Madame Curie. - O başka bir Bayan Curie.

bayan
woman

I will marry a beautiful Estonian woman. - Güzel bir Estonyalı bayanla evleneceğim.

This letter is to the old woman. - Bu mektup yaşlı bayanadır.

bayan
mistress
bayan
female

Since 1990, eleven female students received the award. - 1990'dan beri, on bir bayan öğrenci ödülü aldı.

My boyfriend has a lot of female friends. - Erkek arkadaşımın bir sürü bayan arkadaşı var.

bayan
ma'am
bayan
wife

My wife sings in the ladies' choir. - Karım bayanlar korosunda şarkı söylüyor.

My wife Lidia is a beautiful, clever woman. - Eşim Lidia güzel, akıllı bir bayandır.

Bayan
signorina
bayan
mrs
bayan
dona
bayan
miss

Do you know how old Miss Nakano is? - Bayan Nakano'nun kaç yaşında olduğunu biliyor musun?

Miss Thomas teaches us history. - Bayan Thomas bize tarih öğretiyor.

bayan
missy
Bayan
Miss; Mrs.; Ms
Bayan
senora
Bayan
ms
Bayan
fraulein
Bayan
senorita
Bayan
signora
bayan
dame
bayan
Mrs., Miss, Ms.; lady, madame, ma'am
bayan
of or pertaining to a lady
bayan
madame

She is another Madame Curie. - O başka bir Bayan Curie.

bayan
lady's

The lady's behaviour was always dignified. - Bayanın davranışı her zaman onurluydu.

The lady's funeral was held at the local church. - Bayanın cenazesi yerel kilisede düzenlendi.

bayan
Mrs.; Ms
bayan
missis
bayan
lader
genç bayanlar
mesdemoiselles
Englisch - Englisch

Definition von bayanlar im Englisch Englisch wörterbuch

bayan
A type of chromatic button accordion developed in Russia in the early 20th century and named after 11th-century bard Boyan
bayan
{i} button accordion