Simplicity is key here.
- Basitlik burada anahtardır.
In simplicity there is freedom.
- Basitlikte özgürlük vardır.
We are apt to fall into the error of thinking that the facts are simple because simplicity is the goal of our quest.
- Bizler gerçeklerin basit olduğunu düşünme hatasına düşmeye meyilliyiz çünkü basitlik, görevimizin amacı.
The accident arose from a simple mistake.
- Kaza basit bir hatadan ortaya çıktı.
Tom is a fan of simple home design.
- Tom basit bir ev dizaynı fanatiğidir.
This easy chair is quite comfortable.
- Bu basit sandalye oldukça rahattır.
This English novel is not easy enough for you to read in a week.
- Bu İngilizce roman, bir haftada okunacak kadar basit değil.
The method was crude, but very effective.
- Yöntem basit ama çok etkiliydi.
Tom said something crude about the way Mary was dressed.
- Tom Mary'nin giyinme tarzı hakkında basit bir şey söyledi.
It's basically quite simple.
- Bu aslında oldukça basit.
Image Viewer is an image viewing software. This software is a very small program. This software has basic functions only. This is translatable by Tatoeba Project users.
- Image Viewer bir resim görüntüleme yazılımıdır. Bu yazılım çok küçük bir programdır. Bu yazılımda sadece basit fonksiyonlar var. Bu, Tatoeba Project kullanıcıları tarafından çevrilebilir.
Digital cameras aren't as good as rudimentary cameras.
- Dijital fotoğraf makineleri basit kameralar kadar iyi değildir.
Tom ate plain and simple food.
- Tom, sade ve basit bir yemek yedi.
Fadil got away with murder. Plain and simple.
- Fadıl cinayetten ceza almadı. Sade ve basit.
It's simpler and more reliable.
- Bu daha basit ve daha güvenilir.
That makes everything simpler.
- Bu her şeyi daha basit yapar.
Image Viewer is an image viewing software. This software is a very small program. This software has basic functions only. This is translatable by Tatoeba Project users.
- Image Viewer bir resim görüntüleme yazılımıdır. Bu yazılım çok küçük bir programdır. Bu yazılımda sadece basit fonksiyonlar var. Bu, Tatoeba Project kullanıcıları tarafından çevrilebilir.
That's a pretty straightforward question.
- Bu oldukça basit bir soru.
Now that was a simplistic answer.
- Şimdi bu basit bir cevaptı.