Merhamet tüm ahlakın temelini oluşturmaktadır.
- Compassion is the basis of all morality.
Her şey temelden başlar.
- Everything starts from the basis.
Bu üs artık bizim kontrolümüzde.
- This base is now under our control.
Roger Miller Amerikan Birleşik Devletleri Ordusu'na on yedi yaşında katıldı. Atlanta, Georgia'ya yakın bir üsse gönderildi.
- Roger Miller entered the United States Army at the age of seventeen. He was sent to an army base near Atlanta, Georgia.
Tom ikinci tabanı çaldı.
- Tom stole second base.
Tom lisesinin beyzbol takımı için ikinci taban oynardı.
- Tom used to play second base for his high school's baseball team.
Temelsiz spekülasyonlar.
- Baseless speculations.
İnsanlara milliyet, cinsiyet veya meslek temelinde ayrımcılık yapmayın.
- Don't discriminate against people based on nationality, gender, or occupation.
Bazı insanlar beyzbol sever, diğerleri futbol sever.
- Some people like baseball, others like soccer.
Fenolftalein, 10.0 ya da daha fazla bir pH'a sahip olan bir baz varlığında parlak mora dönüşecektir ve 8.2 ya da daha az bir pH değerine sahip bir çözeltinin varlığında renksiz kalacaktır.
- Phenolphthalein will turn fuchsia in the presence of a base with a pH of or above 10.0 and will remain colorless in the presence of a solution with a pH of or below 8.2.
Simyagerler adi metalleri altına ve gümüşe dönüştürmeye çalıştılar.
- Alchemists tried to transmute base metals into gold and silver.
Felsefe taşı baz metalleri altına dönüştürebilen efsanevi bir maddeydi.
- The philosopher's stone was a legendary substance capable of turning base metals into gold.
Hiçbir şey korkuya dayalı saygıdan daha aşağılık değildir.
- Nothing is more contemptible than respect that is based on fear.
Hiçbir şey korku temelli saygıdan daha aşağılık değil.
- Nothing is more contemptible than respect based on fear.
Simyagerler adi metalleri altına ve gümüşe dönüştürmeye çalıştılar.
- Alchemists tried to transmute base metals into gold and silver.
Biz parça başı esasına göre çalışırız.
- We work on a piecework basis.
Biletler, performansın yapıldığı gecede ilk gelene, ilk hizmet esasına göre ücretsizdir.
- Tickets are free on a first-come, first-serve basis on the night of the performance.
Selamlar, görgü kurallarının temelidir.
- Greetings are the basis of good manners.
Kar fırtınasında ana kampımıza geri dönmeyi çok zor bulduk.
- We found it very hard going back to our base camp in the blizzard.
Onun sonucu bu gerçeklere dayanmaktadır.
- His conclusion is based on these facts.
Bu hikaye gerçeklere dayanmaktadır.
- This story is based on facts.
Red Light Işınlama GDR'de günlük bazda kullanılan bir kelimeydi.
- Red Light Irradiation was a word that was used on a daily basis in the GDR.
Günlük bazda şekerli içecekler içen bir kişi, on iki aylık dönemde 23 kilograma kadar şeker tüketecektir.
- A person who drinks sugary drinks on a daily basis will consume up to 23 kilograms of sugar in a twelve month period.
Komedyenler şakalarını şiddetli ölüm ya da ciddi kazalar gibi trajik durumlara dayandırırlar.
- Comedians base their jokes on tragic situations like violent death or serious accidents.
Bu hikaye gerçeklere dayanmaktadır.
- This story is based on facts.
Geometri noktalar, çizgiler ve düzlemlere dayalıdır.
- Geometry is based on points, lines and planes.
Chicago Cubs, Chicago, Illinois merkezli bir profesyonel beyzbol takımıdır.
- The Chicago Cubs are a professional baseball team based in Chicago, Illinois.
Şirketimizin merkezi Tokyo'dadır.
- Our company's base is in Tokyo.
Doğrulama yöntemi Bowling'in raporlarına da dayanıyordu.
- The validation methodology was based also on Bowling's reports.
Tom bodruma doğru yürüdü.
- Tom walked down into the basement.
Toplam dürüstlüğe dayalı bir ilişki başarısızlığa mahkûmdur.
- A relationship based on total honesty is bound to fail.
Ne zaman beyzbolu sevmeye başladın?
- When did you start liking baseball?
Spordan hoşlanır mısın? Evet, özellikle beyzboldan hoşlanırım.
- Do you like sports? Yes, I especially like baseball.
Dachshund sosisleri ilk olarak New York'ta popüler oldu, özellikle beyzbol oyunlarında.
- Dachshund sausages first became popular in New York, especially at baseball games.
Her şey temelden başlar.
- Everything starts from the basis.
Biz parça başı esasına göre çalışırız.
- We work on a piecework basis.
He has four hits this week with the bases loaded.
A supporting, lower or bottom component of a structure or object.
The logarithm to base 2 of 8 is 3.
A safe zone in the children's games of tag and hide-and-go-seek.
Firstly, I continue to base most species treatments on personally collected material, rather than on herbarium plants.
The collection of all possible unions of basis elements of a basis is said to be the topology generated by that basis.
She eats a balanced diet, but takes vitamin pills anyway, to cover her bases.
It's a pretty full report. I think we've covered all the bases.
... measure on those bases. ...