Cinsiyet temelli ayrımcılık yasaklanmıştır.
- Discrimination on the basis of gender is prohibited.
Merhamet tüm ahlakın temelini oluşturmaktadır.
- Compassion is the basis of all morality.
Yanlış yapmak yok: Biz birliklerimizi Afganistan'da tutmak istemiyoruz. Biz orada askeri üs aramıyoruz.
- Make no mistake: we do not want to keep our troops in Afghanistan. We seek no military bases there.
Roger Miller Amerikan Birleşik Devletleri Ordusu'na on yedi yaşında katıldı. Atlanta, Georgia'ya yakın bir üsse gönderildi.
- Roger Miller entered the United States Army at the age of seventeen. He was sent to an army base near Atlanta, Georgia.
Size istikrarlı bir taban maaş artı satış komisyonu ödenecektir.
- You will be paid a stable base salary plus commissions on sale.
Tom lisesinin beyzbol takımı için ikinci taban oynardı.
- Tom used to play second base for his high school's baseball team.
Hiçbir şey korku temelli saygıdan daha aşağılık değil.
- Nothing is more contemptible than respect based on fear.
İnsanlara milliyet, cinsiyet veya meslek temelinde ayrımcılık yapmayın.
- Don't discriminate against people based on nationality, gender, or occupation.
Bodrum duvarında bazı çatlaklar var.
- There are some cracks in the basement wall.
Bazı insanlar beyzbol sever, diğerleri futbol sever.
- Some people like baseball, others like soccer.
Simyagerler kurşun gibi baz metalleri altına dönüştürmeye çalıştı.
- Alchemists tried to turn base metals such as lead into gold.
Simyagerler adi metalleri altına ve gümüşe dönüştürmeye çalıştılar.
- Alchemists tried to transmute base metals into gold and silver.
Hiçbir şey korkuya dayalı saygıdan daha aşağılık değildir.
- Nothing is more contemptible than respect that is based on fear.
Hiçbir şey korku temelli saygıdan daha aşağılık değil.
- Nothing is more contemptible than respect based on fear.
Simyagerler adi metalleri altına ve gümüşe dönüştürmeye çalıştılar.
- Alchemists tried to transmute base metals into gold and silver.
Biz parça başı esasına göre çalışırız.
- We work on a piecework basis.
Biletler, performansın yapıldığı gecede ilk gelene, ilk hizmet esasına göre ücretsizdir.
- Tickets are free on a first-come, first-serve basis on the night of the performance.
Selamlar, görgü kurallarının temelidir.
- Greetings are the basis of good manners.
Kar fırtınasında ana kampımıza geri dönmeyi çok zor bulduk.
- We found it very hard going back to our base camp in the blizzard.
Onun sonucu bu gerçeklere dayanmaktadır.
- His conclusion is based on these facts.
Bilim, dikkatli gözleme dayanmaktadır.
- Science is based on careful observation.
Günlük bazda şekerli içecekler içen bir kişi, on iki aylık dönemde 23 kilograma kadar şeker tüketecektir.
- A person who drinks sugary drinks on a daily basis will consume up to 23 kilograms of sugar in a twelve month period.
Red Light Işınlama GDR'de günlük bazda kullanılan bir kelimeydi.
- Red Light Irradiation was a word that was used on a daily basis in the GDR.
Onun fikirleri onun deneyimine dayanmaktadır.
- His ideas are based on his experience.
Bu hikaye gerçek olaylara dayanmaktadır.
- This story is based on actual events.
Geometri noktalar, çizgiler ve düzlemlere dayalıdır.
- Geometry is based on points, lines and planes.
Chicago Cubs, Chicago, Illinois merkezli bir profesyonel beyzbol takımıdır.
- The Chicago Cubs are a professional baseball team based in Chicago, Illinois.
Şirketimizin merkezi Tokyo'dadır.
- Our company's base is in Tokyo.
Doğrulama yöntemi Bowling'in raporlarına da dayanıyordu.
- The validation methodology was based also on Bowling's reports.
Tom bodruma doğru yürüdü.
- Tom walked down into the basement.
Muhtemelen Başbakan, dinî değerlere dayalı siyaseti kast ediyordur.
- Probably, the prime minister means 'politics based on religious values.'
Beyzbol sezonu başladı.
- Baseball season has begun.
Dachshund sosisleri ilk olarak New York'ta popüler oldu, özellikle beyzbol oyunlarında.
- Dachshund sausages first became popular in New York, especially at baseball games.
Spordan hoşlanır mısın? Evet, özellikle beyzboldan hoşlanırım.
- Do you like sports? Yes, I especially like baseball.
Biz parça başı esasına göre çalışırız.
- We work on a piecework basis.
Her şey temelden başlar.
- Everything starts from the basis.
He has four hits this week with the bases loaded.
A supporting, lower or bottom component of a structure or object.
The logarithm to base 2 of 8 is 3.
A safe zone in the children's games of tag and hide-and-go-seek.
Firstly, I continue to base most species treatments on personally collected material, rather than on herbarium plants.
The collection of all possible unions of basis elements of a basis is said to be the topology generated by that basis.
She eats a balanced diet, but takes vitamin pills anyway, to cover her bases.
It's a pretty full report. I think we've covered all the bases.
... measure on those bases. ...