basement, underground room; wine cellar

listen to the pronunciation of basement, underground room; wine cellar
Englisch - Türkisch

Definition von basement, underground room; wine cellar im Englisch Türkisch wörterbuch

cellar
kiler

Marilla bir mum aldı ve kileri araştırdı. - Marilla took a candle and explored the cellar.

Onun önsezisine rağmen Mary kilere girdi. - Despite her foreboding, Mary entered the cellar.

cellar
{i} mahzen

Tom'un bodrumunda bir şarap mahzeni var. - Tom has a wine cellar in his basement.

Tepenin üstünde bir mahzen kazıldı ve onlar evi yavaşça yoldan tepeye taşıdılar. - A cellar was dug on top of the hill and they slowly moved the house from the road to the hill.

cellar
bodrum yer
cellar
mahzen/kiler
cellar
bodrum kat
cellar
{i} şarap stoğu
cellar
{i} bodrum

TV setimizi aşağıya bodruma getirdi. - He brought our TV set down to the cellar.

Bodrumda saklandılar. - They hid in the cellar.

cellar
salt cellar tuzluk
cellar
{i} şarap stoku
cellar
{i} şarap mahzeni

Şarap mahzenine gidin ve birkaç şişe şarap alın. - Go to the wine cellar and get a couple of bottles of wine.

Tom kendini kazara şarap mahzenine kilitledi. - Tom accidentally locked himself in the wine cellar.

cellar
(Bilgisayar,Teknik) aşağı itmeli bellek
cellar
yeraltı
Englisch - Englisch
{i} cellar
basement, underground room; wine cellar
Favoriten