basını

listen to the pronunciation of basını
Türkisch - Englisch
Press
basın
press

The room was jam-packed with reporters waiting for the press conference to begin. - Oda basın konferansının başlamasını bekleyen muhabirlerle tıka basa doluydu.

The press is interested in his private life. - Basın onun özel hayatıyla ilgileniyor.

basın
{i} media
basın
fourth estate
basın
press to
basın
press, newspapers
basın
piezo
basın
journalism
basın
Fleet Street
Türkisch - Türkisch

Definition von basını im Türkisch Türkisch wörterbuch

Basın
matbuat
BASIN
(Osmanlı Dönemi) Uydurma bir kelime olup "matbuat" yerine kullanılır. Gazete, mecmua gibi belli zamanlarda çıkan matbuatın hepsi
basın
Gazete, dergi gibi belirli zamanlarda çıkan yayınların bütünü, matbuat: "Bütün bildiklerimizden öteye İstanbul basını bize ne öğretebilirdi?"- Y. K. Karaosmanoğlu
basın
Gazete, dergi gibi belirli zamanlarda çıkan yayınların bütünü, matbuat
basın
Bu tür iş yerlerinde görevli kimselerin tümü
Englisch - Türkisch

Definition von basını im Englisch Türkisch wörterbuch

basın
(Tıp) Pansıman kalıbı
basını
Favoriten