Select Keyboard: Türkçe ▾ X
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
|
Dur çizgisinde duruyorsun.
- You're stopping on the stop line.
Neden Boston'da duruyoruz?
- Why are we stopping in Boston?
Durmadan sık sık saatlerce çalışırdı.
- He would often work for hours without stopping.
Fırtınanın durması söyle dursun, çok daha fazla yoğunlaştı.
- Far from stopping, the storm became much more intense.
Onları durdurmamızın hiçbir yolu yoktur.
- We have no way of stopping them.
Tom'u durdurmanın imkanı yoktu.
- There was no stopping Tom.