Türkisch - Englisch
Definition von barışsever im Türkisch Englisch wörterbuch
- pacifist
My father was a pacifist who refused to fight in the Vietnam War.
-Benim babam Vietnam'da savaşmayı reddeden bir barışseverdi.
- peaceful
Normally, I'm a very peaceful man. But if my family is threatened, there's no telling what I'll do.
-Normalde ben çok barışsever bir adamım. Ama ailem tehdit edildiğinde benim ne yapacağım hiç belli olmaz.
Today is the 4th of June — a day when Chinese government killed hundreds of people on a peaceful demonstration on the Tiananmen square.
-Bugün 4 Haziran. Çin hükümetinin Tiananmen alanında barışsever bir gösteride yüzlerce insanı öldürdüğü bir gün.
- lover of peace
- unwarlike
- pacific, peaceful
- peace-loving, peaceable
- pacific
- peace-loving
They are a peace-loving people.
-Onlar barışsever insanlardır.
- irenical
- {s} peaceable
Türkisch - Türkisch
Definition von barışsever im Türkisch Türkisch wörterbuch
- Barışçı, barışçıl, sulhçu, sulhsever, sulhperver
- sulhsever
barışsever
Silbentrennung
ba·rış·se·verAussprache
Resimler
Historie
Favoriten