O, çoğunlukla o tavernaya giderdi.
- He would often go to that tavern.
Tom'un tavernası da bir teslimat hizmeti sunmaya başladığından beri taverna telefon görüşmeleriyle dolup taşıyor.
- Since Tom's Tavern has started offering a delivery service too, it has been flooded with phone calls.
En yakın meyhane nerede?
- Where is the nearest tavern?