Konuşma dostça şakayla başladı fakat morluklarla sona erdi.
- The conversation started with friendly banter but ended in bruises.
Lucy'ye büyük ebeveynleri tarafından şaka yapıldı.
- Lucy was bantered by her grandparents.
Şaka yapma zamanı değil.
- This is no time for joking.
Canım şaka yapmak istemiyor.
- I don't feel like joking.
Şaka yapıyor olmalısın.
- You've got to be joking.
Şaka yapıyor olmalısın.
- You have to be joking.
Tom şakayla çok zengin olmadığını söyledi.
- Tom said jokingly that he was not very rich.
Beni ciddiye almayın. Ben sadece şaka yapıyorum.
- Don't take me seriously. I'm only joking.