Askeri bando üyeleri çok mutlu görünüyordu.
- The brass band members looked very happy.
Tom o zaman o bandoyu hiç duymadı bile.
- Tom had never even heard of that band at that time.
Gelmiş geçmiş en iyi grup olmak nasıl bir duygu?
- How does it feel to be the best band ever?
Senin en sevdiğin grup hangisidir?
- What's your favorite band?
Tom'un dün kendi orkestrasıyla davul çaldığını duydum.
- I heard Tom playing drums with his band yesterday.
Bu kulüpte canlı bir orkestra ya da bir DJ var mı?
- Is there a live band or a DJ in this club?
Bir sürü paket lastiğim var.
- I have lots of rubber bands.
Festivalde bir sürü büyük gruplar vardı.
- There were a lot of great bands at the festival.
Bu hizmeti kullanmak için yeterli bant genişliğine sahip değiliz.
- We don't have enough bandwidth to use that service.
Bu gece kaç tane müzik grubu çalıyor olacak?
- How many bands will be playing tonight?
Birkaç ay sonra o rock müzik grubunu terk etti.
- A few months later he left the rock band.
Sargınızı değiştirmeliyiz.
- We need to change your bandage.
Tom Mary'nin sargılı bileklerini fark etti.
- Tom noticed Mary's bandaged wrists.
The governor cut the tape and opened the new bridge.
- Vali bandı kesti ve yeni köprü açıldı.
When the police entered the basement, they found Tom tied to a chair with duct tape over his mouth.
- Polisler bodruma girdiğinde Tom'u ağzında bir koli bandıyla bir sandalyeye bağlı buldular.
... of tiny, little rubber bands. So if I had a super-microscope shown here and I could ...
... It's been mostly really underground bands and deejays ...