balom

listen to the pronunciation of balom
Türkisch - Englisch
my bubble
balo
ball

The balloon descended gradually as the air came out. - Hava boşalırken balon yavaşça indi.

They sent up a balloon. - Onlar bir balon uçurdular.

balo
{i} dance

Tom danced with Mary and only three other girls at the high school prom. - Tom lise balosunda Mary ve sadece diğer üç kız ile dans etti.

Let me come to the ball; I, too, would like to dance. - Baloya gelmeme izin ver; Ben de dans etmek istiyorum.

balo
entertainment
balo
prom

Tom danced with Mary and only three other girls at the high school prom. - Tom lise balosunda Mary ve sadece diğer üç kız ile dans etti.

Tom says he doesn't know who Mary is planning on going to the prom with. - Tom Mary'nin baloyla kimle gitmeyi planladığını bilmediğini söylüyor.

balo
ball, dance
balo
dance; ball
Türkisch - Türkisch

Definition von balom im Türkisch Türkisch wörterbuch

balo
Danslı ve özel giysili gece eğlencesi
balo
Danslı ve özel giysili gece eğlencesi: "O zaman nişan balosu falan yoktu, olsa da şoförün balosu mu olur?"- A. Gündüz
balom
Favoriten