(Askeri) BALİSTİK FÜZE SAVUNMASI: Bir balistik füze taarruzunun tesirini, füzeler fırlatıldıktan sonra hiçe indirmek veya azaltmak maksadıyla alınmış bütün tedbirler. Ayrıca bakınız: "Active ballistic missile defense", "passive ballistic missile defense"
(Askeri) BALİSTİK FÜZE ÖNLEME FÜZESİ: Uçuş halindeki bir füzeye, bu füzeden aldığı enerji ile yönelip ulaşmak ve tahrip etmek üzere hazırlanmış bir önleme füzesi. Bu terim bazen "antimissile missile" (Füze tahrip füzesi) ile eş anlamda kullanılır
(Askeri) BALİSTİK FÜZELERE KARŞI AKTİF SAVUNMA: Bir düşman balistik füze taarruzunu önlemek ve etkisini yoketmek veya azaltmak için girişilen direkt savunma hareketi. Bu savunma; balistik karşı füzelerin, elektronik karşı tedbirlerin kullanılmasını içine alır; fakat, yalnız bunlara inhisar etmez
(Askeri) DONANMA BALİSTİK FÜZE DENİZALTISI: Kendine tahsis edilen hedeflere, su üstünde veya dalmış vaziyette iken, balistik füze taarruzları yapabilen, nükleer takatli denizaltı. SSEN olarak adlandırılır
(Askeri) PASİF BALİSTİK FÜZE SAVUNMASI: Balistik füzelerle yapılan düşman taarruz tesirlerini asgari hadde indirmek için, aktif savunma dışında alınmış bütün tedbirler. Bu tedbirler; örtme, gizleme, kamuflaj, dağılma ve koruyucu inşaatı içine alır. Bak. "air defense"
(Askeri) NİHAİ MENZİLLİ BALİSTİK FÜZE: Arz çevresinin yarısına eşit veya bundan daha da uzun bir menzile sahip ve her hangi bir noktasındaki hedefi dövmeye muktedir balistik bir füze
Englisch - Englisch
Definition von ballistic missile im Englisch Englisch wörterbuch
A missile that is initially guided, but then follows a ballistic (freely falling) trajectory
a missile that is guided in the first part of its flight but falls freely as it approaches target
A projectile that assumes a free-falling trajectory after an internally guided, self-powered ascent. a powerful weapon that can travel extremely long distances, and that flies very high up into the sky and then back down to earth where it explodes
arms control agreement between the USA and the Soviet Union that limited both countries to a total of 200 antiballistic missile launchers each (signed in 1972)