baldız

listen to the pronunciation of baldız
Türkisch - Englisch
sister-in-law

Fadil had an affair with his sister-in-law. - Fadıl'ın baldızı ile bir ilişkisi vardı.

His stepmother is my sister-in-law. - Onun üvey annesi benim baldızım.

sister-in-law, wife's sister
sisterinlaw
sister

My sister-in-law had four children in five years. - Baldızım beş yıl içinde dört çocuğa sahipti.

Linda is Dan's sister-in-law. - Linda Dan'ın baldızı.

wife's sister
sister in law
Türkisch - Türkisch
Erkeğe göre karısının kız kardeşi