Türkisch - Englisch
Definition von bakirli im Türkisch Englisch wörterbuch
- cuprous
- Containing copper with an oxidation number of 1
- {s} containing copper in univalent state
- Of, pertaining to, or derived from, copper; containing copper; said of those compounds of copper in which this element is present in its highest proportion
- of or containing divalent copper
- Of or of the nature of copper
- bakir
- untouched
- bakir
- virgin
If it never happened to you, you're a virgin.
-Eğer o sana hiç olmamışsa, sen bir bakiresin.
The Virgin Mary is Jesus' mother.
-Bakire Meryem, İsa'nın anasıdır.
- bakir
- old growth
- bakir
- copper
- bakir
- (Denizbilim) pristine
- bakir
- maidenhead
- bakir
- virginal,untouched
- bakir
- virginity
Girls are losing their virginity earlier and earlier.
-Kızlar bakireliklerini gittikçe daha erken kaybediyor.
- bakir
- virgin, virginal
- bakir
- maiden
Relevante Übersetzungen
Türkisch - Türkisch
Definition von bakirli im Türkisch Türkisch wörterbuch
- BAKÎR
- (Osmanlı Dönemi) Yensiz gömlek
- BAKÎR
- (Osmanlı Dönemi) Karnı yavrusundan dolayı yarılan deve
- BAKÎR
- (Osmanlı Dönemi) Sığır sürüsü
- BAKİR
- (Hukuk) Eldeğmemiş, bozulmamış, temiz kalmış
- Bakir
- erden
- BÂKİR
- (Osmanlı Dönemi) Tâze. El sürülmemiş. Bozulmamış
- BÂKİR
- (Osmanlı Dönemi) Erken
- bakir
- El değmemiş, kullanılmamış. İşlenmemiş (toprak)
- bakir
- Cinsel ilişkide bulunmamış (erkek)
- bakir
- El değmemiş, kullanılmamış
- bakir
- Eskimemiş, yıpranmamış, yeni
- bakir
- İşlenmemiş (toprak)