Koş ve fırından bir ekmek al.
- Run and get some bread from the baker's!
Fırıncı dükkanındaki genç bayan güzeldir.
- The young lady in the baker's shop is beautiful.
Wolfgang Almanya'da küçük bir köyde bir fırıncı.
- Wolfgang is a baker in a small village in Germany.
Belediye Binası önünde fırıncı fiyatlarını artırdı.
- The baker in front of City Hall increased his prices.
Bakkal, manav, ekmekçi, sütçü ve başkalarına da ödeme yapmalıyım.
- And I've also got to pay the grocer, the greengrocer, the bakery, the dairy and what have you.