Akşam yemeğinde ne yedin? Izgara karides ve pirinç erişte üzerinde sarımsak soslu fırında pişmiş kabak.
- What did you have for dinner? Grilled shrimp and baked zucchini with garlic sauce over rice noodles.
Fırınlanmış patatesle biftek istiyorum.
- I would like steak with a baked potato.
Ben taze pişmiş ekmek kokusu seviyorum.
- I love the smell of freshly baked bread.
Marco aç olduğunda bir kilo pişmiş yiyeceği tıka basa yiyebilir.
- When he's hungry, Marco is capable of stuffing himself with a kilogram of baked goods.
O, ekmeği ve pastaları fırında pişirdi.
- She baked bread and cakes in the oven.
Krakerler ekmeğin pişirildiği gibi aynı şekilde bir fırında pişirilir,
- Crackers are baked in an oven, much the same way as bread is.
O, ekmeği ve pastaları fırında pişirdi.
- She baked bread and cakes in the oven.
Tom Mary'nin fırında pişirdiği bir parça kek yedi.
- Tom ate a piece of the cake that Mary baked.
Tom onun kız arkadaşının onun için pişirdiği pastayı yemediğini itiraf etti.
- Tom admitted that he didn't eat the cake that his girlfriend had baked for him.
Ben geçen baharda bir aşçılık dersi aldım ve ekmek pişirmeyi öğrendim.
- I took a cooking class last spring and learned to bake bread.
To bake bread.
The bread is baking at the moment.
If you happen to have small, heat-proof glass or ceramic pots in your kitchen (known as ramekins) then you can make this very easy pasta bake in fun-size, individual portions.
The guy had some half-baked idea for getting rich in the stock market.