Select Keyboard: Türkçe ▾ X
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
|
Akşam yemeğinde ne yedin? Izgara karides ve pirinç erişte üzerinde sarımsak soslu fırında pişmiş kabak.
- What did you have for dinner? Grilled shrimp and baked zucchini with garlic sauce over rice noodles.
Fırınlanmış patatesle biftek istiyorum.
- I would like steak with a baked potato.
Ben taze pişmiş ekmek kokusu seviyorum.
- I love the smell of freshly baked bread.
Kadınlarımı bademlerimi sevdiğim gibi severim: pişmiş ve çikolata kaplı.
- I like my women like I like my almonds: baked and covered in chocolate.
Ekmek bir fırında pişirilir.
- Bread is baked in an oven.
Tom Mary'nin fırında pişirdiği bir parça kek yedi.
- Tom ate a piece of the cake that Mary baked.
Krakerler ekmeğin pişirildiği gibi aynı şekilde bir fırında pişirilir,
- Crackers are baked in an oven, much the same way as bread is.
O, ekmeği ve pastaları fırında pişirdi.
- She baked bread and cakes in the oven.
Mary Tom'un partisi için üç düzine kurabiye pişirdi.
- Mary baked three dozen cookies for Tom's party.
Tom Mary'ye pişirdiği kekin tadının iyi olduğunu söyledi.
- Tom told Mary that the cake she baked tasted good.
To bake bread.
The bread is baking at the moment.
If you happen to have small, heat-proof glass or ceramic pots in your kitchen (known as ramekins) then you can make this very easy pasta bake in fun-size, individual portions.
The guy had some half-baked idea for getting rich in the stock market.