Tatoeba.org is offline for maintenance.
- Tatoeba.org bakımdan dolayı çevrimdışıdır.
Our website is offline for scheduled maintenance.
- Web sayfamız zamanlanmış bakım nedeniyle çevrimdışıdır.
Taking care of the baby is my job.
- Bebeğin bakımı benim görevim.
The hospital restricts the number of visitors who can enter the intensive care unit.
- Hastane yoğun bakım ünitesine girebilen ziyaretçi sayısını kısıtlıyor.
In this respect, you're right.
- Bu bakımdan haklısın.
In that respect, my opinion differs from yours.
- O bakımdan benim görüşüm sizinkinden farklıdır.
Tom will have to get medical attention.
- Tom tıbbi bakım almak zorunda kalacak.
Tom needs to get medical attention.
- Tom'un tıbbi bakım alması gerekiyor.
Those shadows appeared in a way like giant dinosaurs, with a long neck and a very big jaw without teeth.
- Bir bakıma uzun boyunlu ve dişsiz çok büyük çenesi olan dev dinozorlar gibi şu görüntüler ortaya çıktı.
Your opinions are right in a way.
- Sizin fikirleriniz bir bakıma doğru.
TV is harmful in that it keeps your mind in a passive state.
- TV aklınızı pasif durumda tutması bakımından zararlıdır.
Tom was put in a nursing home.
- Tom bir bakımevine kondu.
The blind nurse devoted herself to caring for the elderly.
- Kör hemşire kendini yaşlıların bakımı için adadı.
Babies need a lot of care.
- Bebeklerin bakıma çok ihtiyacı vardır.
The car needs a service.
- Arabanın bakıma ihtiyacı var.
I took my car to have it serviced today.
- Bugün arabamı bakım yaptırmaya götürdüm.
He is inclined to look at everything from the standpoint of its practicality and is neither stingy nor extravagant.
- O her şeye pratikliği bakımından bakma eğilimindedir ve ne pinti ne de savurgandır.