He made a bet with her.
- O, onunla bahis tutuştu.
I'd bet my life on it.
- Ben hayatımı bahis ediyorum.
I've never been a betting man.
- Ben hiç bahis adamı olmadım.
Betting on human stupidity is always a good bet.
- İnsan aptallığı üzerine bahse girme her zaman iyi bir bahistir.
Do you want to make a bet?
- Bahis yapmak istiyor musunuz?